Assos Nerede? Nasıl Bir Yer?

İşte şu herkesten duyup da bizde çok merak uyandıran meşhur Assos… Ne kadar şirin, sessiz, sakin. İşte huzur tam kafa dinlenilicek yer diye düşünüyosunuz değil mi? Ama üzülürek söylüyorum ki çookkk yanılıyosunuz. Biz de büyükşehirin gürültüsünden yorulmuş, stres, gerginlikten biraz olsun uzaklaşalım diye bir kaç günlüğüne dinlenelim, yorgunluğumuzu atalım diye sessiz sakin doğayla içiçe bi yerler araştırmaya başladık. Ta ki Assos harfleri beynimde birleşene kadar. İnternetten araştırmalarımla, gördüğüm bi çok resimlere dayanarak gitmeye karar verdik. Assos yoluna yaklaştığımız da herşey başlamıştı aslında ama biz hala polyanacılık oynuyoduk. Yolu o kadar berbattı ki, topraklı ve tek yol ve çok dar aşağısı denize uçurum. Karşıdan bir araba geldiğinde durarak yavaşça ilerlemek gerekiyodu düşünün artık. Baya da ürkütücüydü. Ama biz hala herşey güzel olucak düşüncesindeydik. Assos a girdiğimizde gözlerimize inanamadık! İnternette o resimlerde gördüğümüz harika yer değildi sanki. O daracık alanda, daracık yolları olan Assos otellerinin olduğu yer, o kadar kalabalık o kadar yogundu ki, otelin otoparkına gidebilmek zaten bambaşka bişey 500 mt den fazla ileride bir tarlanın içerisindeydi. Dar topraklı yolları, insan sesleri, herkes birbiriyle içiçe şaşkınlık içindeydik. Yinede sinirlerimizi bozmamaya çalıştık. Bu kadar yolu gelmişken keyfine çıkarmaya çalışalım dedik en azından otelin iyi çıkmasını bekledik ama o da olmadı malesef… Otelin ismini de rahatlıkla yazıcam buraya Assos Kervansaray Oteli. Eşyalarımızı odaya çıkardıktan sonra havuza, denize girelim diye indik. Havuzu gördüğüm de çok şaşırdım internette ki otelin resimlerinde çok daha büyük görünüyodu, ayrıca temiz de görünüyodu. O kadar bulanık bir rengi vardı ki. Hadi bari denize girelim dedik taşlı ve küçük olan plajını görünce, denize girdiğimizde de taşlı olduğunu görünce ona da girmeden çıktık. Kesinlikle böyle göründüğü gibi değil havuz.

Resimler o kadar abartılı ki, zaten o kadar insan nasıl beğenerek oraya gider, onu da anlamadım o kalabalığın, dar alanın içine. Tabi zevkler, tercihler görecelidir eleştiremem ama bana çok tuhaf geldi. Dağlarla etrafı çevrili zaten nefes alamıyosunuz çok sıkıcı ve boğucuydu, bunaldık yani. Belki bu yazıyı okuduktan sonra Assos sevenler kızıcaktır bile ama yazma gereği duydum, ayrıca tabi ki bir tarihi geçmişi de var. Yani böyle bir yerde belki de insanlar o kadar sıkışmasaydı daha güzel olurdu bilemiyorum. Ama tek bildiğim çok sıkıldık ve bunaldık otelde iyi olmayınca üstüne. İşte plajı;

Ve biz hala iyi niyetliyiz otelden hala umudumuz var 🙂 Odaya çıktıktan sonra yine yine oda da dinlenelim haliyle duş almaya yeltendik ki ne görelim sular akmıyor. Evet inanılır gibi değil dimi bir otellin suyunda problem olması tam bir fiyasko! Ve söylememize rağmen ilgilenen de olmadı. İnanın hiçbir anlam veremedik, ya bizde sorun var ya da insanlar da bir tek biz miyiz bu kadar şikayetçi sorunlu anlayamadık. Sonuç olarak otelden erken çıkış yaptık daha fazla burada vakit harcamak istemedik. Anlayamadığım insanların bu kadar Assos u abartmaları, tamam güzel denizinin rengi, doğası ülkemizin her yeri güzel fakat o kadar insanı buraya sıkıştırmanın anlamı ne? Belki de bu yüzden, ya da insanlar bu durumdan hiç mi rahatsız olmuyor?  Neyse yani anlıcağınız kafamızda bir çok sorularla, üzerimizde ki stresi, yorgunluğu atamadan üzülerek döndük… Keşke orayı düzenleseler bişeyler yapabilseler eminim daha hoş bi yer olur, ama insanlar da halinden memnun görünüyolardı. Size tavsiyem gidiceğiniz yer neresi olursa olsun internette ki resimlere pek de inanmayın. E peki napıcaz böyle de olur mu derseniz orasını bilemicem 🙂