Resmi dil: Rumence
Para Birimi: Rumen Leyi
Nüfus : 1.913 milyon
Romanya’nın nüfusu 20 milyon. Başkent Bükreş’in ise yaklaşık 2 milyon.2014 itibariyle, Romanya vizesi almadan, mevcut Schengen vizesiyle Romanya’ya girişler başladı. Yani Özel olarak Romanya vizesi almanıza gerek yok. Biraz bakımsız olsa da birbirinden güzel binalarla dolu. Şehir baya tarihi. Ama çok da turistik bir yer değil hani. Avrupa birliğine girmiş ama çok gelişmiş bir ülke değil. Yani en azından bilindik diğer avrupa ülkeleri gibi değil. Klasik balkan ülkesi gibi. Ama bazı yapılar ve yerler farklı. Genel olarak Osmanlı ya da Rus izleri görmek mümkün. Ayrıca Türk dizileri çok meşhur 🙂 Bir çok yerde Kanal d nin rumence altyazılı yayını gördüm. Ayrıca çoğu İtalyanca da biliyor. Romanya’da insanların İtalyanca konuşmasının asıl sebebi, dillerinin İtalyanca’ya çok yakın olması ve İtalya’da 1 milyon civarı Rumen’in yaşaması. Romanya AB’ye girdikten sonra en çok göçü İtalya’ya vermiş. Bu ülkeyi gezdikten sonra aklımda kalanlar: En başta Atatürk büstü, Parlemento binası, insanları biraz garip ve bu ülkenin neden Avrupa birliğine girdiği sorusu?
Büst, hemen yan tarafta bulunan “Ramada Majestic” oteli tarafından yaptırılmış. Bakımı ve temizliği ise yine onlar tarafından yapılıyor. Emin olmamakla birlikte otelin işletmecisi sanırım bir Türk. 19 Mayıs gibi milli bayramlarımız ya da Atatürk’ün ölüm yıldönümlerinde büst etrafına çiçekler ve çelenkler yine bu otel tarafından konuluyormuş. Sadece birkaç ülkede Atatürk Büstü bulunmakta ve Bükreş de onlardan birisi. Görmeden dönmeyiniz!
20.000 işçi ve 700 mimar çalışmış. Romanya ekonomisine ağır faturaları olmuş.
Çavuşesku ve Sarayı (Bana Birisini Hatırlattı)
Romanya’yı 25 yıl yönetmiş. 1965’te iktidara gelen Nikolay Çavuşesku, kısa zamanda ülke ekonomisini düzlüğe çıkararak, Romanya’yı ağır sanayide bölgenin lokomotif ülkesi haline getirir. Ülkeyi ekonomik olarak müreffeh seviyeye ulaştıran Çavuşesku, sıradaki hedef olarak kendine, devlet kurumlarını tek elde toplamayı seçer. Bunun için de ilk elden gerekli olan devlet kurumlarını içinde barındıracak bir binadır. Tarihi kayıtlarda, 2. Carol’un 1935’te bu tepeye güzel bir proje inşa etmeye niyetlendiği ancak gerçekleştirilemediği yer alıyor. 1971 yılında Kuzey Kore ziyaretinde gördüğü yönetim binasından çok etkilenen Çavuşesku’ya, 6 yıl sonra yaşanan şiddetli deprem bu fırsatı sundu. Başkentin yeniden inşası kapsamında bu tepeye gücünün sembolü ve devlet kurumlarını tek elde toplayabileceği bir saray projesi yaptırdı. Açılan yarışmayı Mimar Anca Petrescu’nun projesi kazandı. 1984 yılında başlanan inşaatta, 10 adet baş mimara bağlı 700’ü aşkın mimar ve 25 bin işçi çalıştı. Maliyeti düşürmek için inşaatta asker istihdam edildi.
Dev binanın inşaatında mermerden ahşaba, avizeden perdeye tamamen yerli malı ürün kullanıldı. Halkın tabiriyle bütün Romanya ekonomisi saraya çalıştı. Saray inşaatının beşinci yılında ise komünist blok dağılmaya, iç isyanlarla rejimler değişmeye başladı. Çıkan yangından Romanya da nasibini aldı. Maliyeti 3 milyar Euro’yu bulan saray inşaatı ülke ekonomisini olumsuz etkiledi. Ayrıca, tepeden tırnağa kullanılan milli ürün nedeniyle üretim gücü de zayıflamıştı.
Devrilişi
1989 yılının 16 Aralık günü ülkenin batısındaki Temeşvar’da ilk isyan kıvılcımı ateşlenirken, Romanya lideri Nikolay Çavuşesku, resmi bir ziyaret için İran’a gitti. Roman diktatör, İran dönüşü gelişmeleri dikkate almadı; ta ki 22 Aralık’da şimdiki adı İhtilal Meydanı olan alanda toplanan öfkeli kalabalığa konuşana kadar. Halkın yoğun itiraz ve yuhalaması Çavuşesku’yu panikletti. Helikopteriyle yakındaki bir şehre gitmeye çalışırken yakalandı ve 25 Aralık günü kurşuna dizildi. 24 yıllık Çavuşesku iktidarı, 9 günde devrildi.
YAPTIRANA YÂR OLMADI
Çavuşesku binayı, dört ana devlet dairesini içerecek şekilde tasarladı: Cumhurbaşkanlığı, Büyük Millet Meclisi, Hükümet ve Yüksek Mahkeme. Bu kurumlar, binanın dikdörtgen yapısını tanımlıyordu.1989’da Çavuşesku’nun devrilmesi ve kurşuna dizilmesi sonrası proje durdu ve bodrumun en son üç katı ve Romanya’nın resmi saatini gösterecek saat kulesi bitirilemedi.
Çavuşesku’nun “Halk Sarayı” adını verdiği, kamuoyunun Çavuşesku’nun adıyla zikrettiği bina, günümüzde parlamento ve senatoyu içinde barındırıyor. Uluslararası organizasyonların yanı sıra ticari fuarlara da ev sahipliği yapan binanın sadece yüzde 3’ü turistik gezilere açık.
Bakalım Neler Yapmış Çavuşesku:
Bu meydanın önemini anlamak için öncelikle Nikolay Çavuşesku‘yu tanımak gerekir. Çaveşesku, 1965 – 1989 yılları arasında Romanya devlet başkanlığı yapmış. Göreve gelişi ve devam eden yıllarda ise şunları yapmış:
- Romanya Halk Cumhuriyeti olan ülkenin adını Romanya Sosyalist Cumhuriyeti olarak değiştirmiş,
- Romanya’nın Varşova Paktı üyeliğini iptal etmiş,
- Sadece kendisinin beğeneceği bir “yıkma ve yeniden yapılanma” projesi hazırlatarak tüm kilise ve tarihi binaları yıktırarak, şehrin tarihi dokusunu ve doğasını yok etmiş.
- Ülke nüfusunu artırmak için kürtajı yasaklamış,
- Boşanma prosedürünü daha da zorlaştırarak sadece olağanüstü durumlarda buna izin verdirtmiş,
- Doğum kontrolünü yasaklamış,
- Sağlık sektöründeki yetersizlikten dolayı hastalara sağlıklı insanların kanlarını nakil ettirmiş ve bunun sonucunda çok sayıda kişi AIDS olmuş,
- Ekonomik kalkınma programı hazırlamış, Amerika’dan 13 milyar dolar dış borç almış ve bu parayı heba etmiş.
- Dış borcu ödemek için referandumla yeni bir yapılanmaya gitmiş ve tarım ürünlerini dışarıya ihraç etmeye başlamış ve yerli halka kalitesiz ürüleri sattırmış. Bunun sonucunda artan nüfusu besleyememiş ve ülkede büyük bir kıtlık baş göstermiş,
- Halk kıtlıkla boğuşurken ve günde sadece bir öğün yemek yerken, o Pentagon’dan sonra dünyanın 2. büyük Parlamento sarayını inşaa ettirmiş (fakat tamamlanmasını görememiş).
- Basını eline geçirmiş ve devlet televizyonlarında ülkenin durumu çok iyi olarak gösterilmiş. Bu ve bunun gibi daha birçok yasak daha uygulamış.
Bunlar bana çooookkk tanıdık geldi.. Belki size de öyle gelmiştir. Hatta bizim ülkemizde bu diktatörün yaptıklarının fazlası oldu ve olmakta.
1989 yılına gelindiğinde Romen öğrenciler bu duruma dur demek için toplanmış ve hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenlemişler. Birkaç gün içerisinde bu gösteriler artmış ve polis göstericilerin üzerine ateş açmış. Tüm bu gösterileri devlet televizyonundan “yabancı güçlere karşı ve hükümet yanlısı protesto” olarak yayınlatmış fakat halk tüm haberleri yabancı basından takip etmiş. 21 Aralık 1989 yılında burada ki Devrim Meydanı‘nda çok büyük bir halk toplanmış ve Çavuşesku burada halka bir konuşma yapmış. Ancak halk ikna olmamış ve çatışmalar devam etmiş. Kendisi bu binada kalarak gösterileri izlemiş ve ertesi gün helikopterle kaçmış. Ancak bu kaçış uzun sürmemiş ve ordu tarafından helikopteri indirtilerek yakalanıp, askeri mahkemede yargılanmış. Ardından ise karısıyla beraber askerler tarafından kurşuna dizilerek öldürülüyorlar.
(Bakalım bizim saraycıların başlarına nasıl akıbetler gelicek)
Bükreş Görülecek Yerler:
Burası Devrim Meydanı. Arka plandaki bina, Çavuşesku’nun son konuşmasını yaptığı bina. Şimdi ise İçişleri Bakanlığı binası. Ve Yeniden Doğuş Anıtı’nı görebilirsiniz.
1888 yılında inşa edilmiş bir konser salonu. Ateneum Roman’ın dış mimarisi oldukça güzel.
Herastrau Gölü’nün çevresinde bulunan büyük bir parktır. Başta, tüm alan bataklıkla kaplıyken, 1930 ve 1935 yıllarında boşaltılmış ve 1936 yılında park olarak açılmıştır.
Çok güzel tarihi binalar vaad ediyor yürüyüş sevenlere. Bazılarının durumuna, bakımsızlığına insan üzülüyor fakat bir taraftan da restorasyon/yenileme faaliyetleri sürüyor. Yenilenen binaların çoğu restoran, cafe, bar olarak kullanılıyor. Bu sokaklarda cafeler, restauranlar, barlar, hediyelik eşya satan dükkanlar var. Biz gittigimizde sokaklar aşırı kalabalık olduğundan rahat yemek yeme yeri pek göremedim. O yüzden en rahatı Türk restaurantı geldi oraya girdik. Biraz Beyoğlu, biraz Galata hissi sanki.
Ne Yenir? Nereye Gidilir?
Romanya genelinde kahvaltı ve yemek için sıkıntı çekmezsiniz. Bazı yemeklerini bizimkilere benzettim. Türk restaurantlar da fazla. Türkiye’de yaşamadığımızdan biz tercihimizi hem Türk hem de yöresel tercih ediyoruz.
Burasıda Caru’ cu Bere. Caru Cu Bere, bira fabrikası anlamına geliyor. Size tavsiyem gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmanız. Çünkü masaların çoğu rezerveli aslında mekân oldukça büyük ama haftaiçi olmasına rağmen bütün masalar doluydu. Giriş kat sigara içmeyenler için üst kat ise sigara içenler için ayrılmıştı. Bir de bodrum kat var ama orada olursanız tüm eğlenceyi kaçırırsınız. Şayet rezervasyonunuz yoksa bar kısmında biranızı yudumlayıp daha sonra masalar boşalınca masalara geçmeniz mümkün. Buranın kendisi ismiyle üretilen birası meşhur.
Bu mekânın özelliği kısa aralıklarla ortaya dansçıların çıkması ve kısa süreli showlar yapmaları. Eğlenceye müşterileri de katıyorlar. Onun dışında Charlie Chaplin gibi bir amca ortada papağanı, başka aksesuarlarıyla ortada geziyor ve onunla fotoğraf çekilebiliyorsunuz. Baya otantik çok farklı bir yer. Bi bakın derim.
Romanya Parası:
Romanya Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen, para birimi Lei. Plastik gibi bir maddeden yapıldığı için buruşmuyor ve suda ıslanmıyor. Çok ilginç ve bana çok mantıklı geldi. Niye her ülke bundan yapmaz anlamadım. Ne güzel kurtuluruz bizde yok yırtıldı yok ıslandı falan diye 🙂
Havaalanından Şehir Merkezine Ulaşım:
Pasaport kontrolünü geçip, valizinizi aldıktan sonra ilk iş şehrin yerel parası olan Lei almak olsun. Ardından havalimanından çıkmadan (dış hatlar geliş) bir alt kata inerseniz, sağ tarafta bekleyen otobüsler göreceksiniz. Buradan kalkan 2 farklı otobüs var ve bileti hemen orada bulunan küçük gişeden alabilirsiniz.
- Şehir Merkezine gitmek için: 783 numaralı otobüse binmeniz gerekmekte. Bu otobüs 05:30 ve 23:00 arasında çalışıyor ve yarım saatte bir kalkıyor. Yol 19 Kilometre ve trafiğe bağlı olarak 45 dakika – 1 saat arasında sürüyor. Birçok durakta duruyor fakat muhtemelen son durak olan “Piața Unirii” de ineceksiniz. Eğer merkezi bir yerde kalacaksanız burası zaten yürüme mesafesinde olacak kalacağınız yere. En kötü ihtimalle burada zaten metro istasyonu bulunmakta. Onunla istediğiniz yere ulaşabilirsiniz.
- Şehir Merkezinden Tren İstasyonuna Ulaşım: 780 Numaralı Otobüse binmeniz gerekmekte. 16 km yol gideceksiniz ve bu da 45 dakika – 1 saat arasında sürüyor. İneceğiniz durak, son durak olan “Gara de Nord” olacak.
Bir sonra ki yazı da görüşmek üzere 🙂
1 thoughts