Başkent: Amsterdam
Resmi Dil: Flemenkçe
Nüfus : 810.937
Aslında adını Amstel nehri yanında kurulmasından ve burada yapılan barajdan (dam) alıyormuş. Zamanla Amsterdam’a dönüşmüş. En çok çatılarının şekli ve pencerelerinin küçüklüğü dikkat çekiyor. Bu da o zaman ki evlerin vergi yüksekliğinden kaynaklanıyormuş.
12. yüzyılda Amstel Nehri çevresinde bir balıkçı köyü olarak kurulmuş Amsterdam. Avrupa’nın en ünlü şehirlerinden. Özgürlükler şehri olarak bilinen Amsterdam’da gezip görmeniz gereken en ünlü yerler arasında şehrin en hareketli yeri ve merkezi olan Dam Meydanı, Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi. Birçok turlarda düzenleniyor ama bireysel olarak giderseniz daha çok keyif alırsınız. Avrupa’nın en çok turist çeken şehirlerinden biridir Amsterdam. Şehirde yer alan 1500’den fazla köprü barındırıyor. Amsterdam’ın sahip olduğu çeşitli eğlence hayatı ile şehrin özgürlükler kenti olarak bilinmesinde önemli bir etken.
Havaalanı shuttle servisi olan yer
Kaldığımız İbis Hotel’in karşında Şehiriçi otobüslerinin kalktığı otobüs istasyonu-197-nolu otobüs merkeze gidiyor
Havaalanından Şehir merkezine gitmek bizim için kolay oldu. Çünkü otelimiz havaalanı oteliydi ve shuttle servisi vardı. Tabi bu bütün havaalanı otellerinde olan bişey. Biz İbis hotel inde kalmıştık. Yani memnunda kaldık tabi ama merkeze 20 dk falandı. 197 nolu otobüsle merkeze gidiliyor. Otobüste kartın yanı sıra nakit de ödeyebiliyorsunuz Ama tavsiyem gittiğinizde şehir merkezi otellerinde kalmanız. Hem daha çok geç saatlere kadar kalabilirsiniz hemde vakit kaybetmezsiniz. Amsterdam özellikle ünlü lale mevsiminin yaşandığı Nisan-Mayıs ayları şehri ziyaret için en çok tavsiye edilen dönemdir. Ama biz 13 mayıs tan-15 mayıs a kadar kaldık hava acayip farklıydı. Saniyesinde güneş açıyor, saniyesinde bulut, yağmur, rüzgar, soğuk 😀 karman çorman 😀 aman diyorum dikkat yanınıza mutlaka kalın, ince, ne bulduysanız koyun. Yaz aylarını bilmiyorum ama bahar ayları sanırım böyle. Ve ciddi soğuktu, Özellikle akşamları gerçekten çok soğuktu. Temkinli olun derim bence.
Her yer kanal, her yer bisiklet. Ya bisiklet iyi hoş güzel ama burda da abartısız aşırı var. Ve biraz da yayalara karşı saygıları yok diyebilirim. Ne yol verme, ne yavaş gitme hiçbişey. Bi de üstüne size ter ters bakıyorlar en ufak bir hareketinizde 🙂 Yani yolları çok karışık, Tramway yolu, bisiklet yolu, araba yolu, yaya yolu derken bi süre sonra kafanız karışıyor 😀 Yani adımınızı atıyosunuz cart diye bisiklet çıkıyor 😀 Hani yolda yürürken korkar olmuştuk. Ama herşeye rağmen gerçekten çok keyif aldık ve çok farklı bir yer. Gezilicek yerleri çok, yapılıcak pek çok şey var. O yüzden güzeldi diyebiliriz.
Hollanda (Amsterdam) Neleriyle Meşhurdur:
Özellikle peynirleri, yel değirmenleri, bisikletleri, laleleri, (siyah laleleri) Holştayn adı verilen inekleri ve sosyal hakları ile tanınır. Bu arada Hollanda’da eşcinsel evlilik yasaldır. Ve keyif verici maddeleriyle. Anladığım kadarıyla hafif uyuşturucuları her yer satabilir ağır uyuşturucu maddeleri yasal değil diye anladım. Hani normal hediyelik eşya satanlar, kırtasiyeler, (Smart shop )yazar marketler gibi yerlerde kurabiyeler, bisküviler,magic truffles, sigaralar, doğal haliyle ot olarak görebilirsiniz bu maddeleri. Tabi ki tavsiye etmiyorum! Her ne kadar da zararsız denilsede sonuçta uyuşturucu ne kadar zararsız olabilir, vücudumuzu tam tanımıyoruz!
Amsterdam’da Nerelere Gidilir?
Dam Meydanı: Klasik Avrupa meydanlarından biri. Meşhur istasyona doğru giden Rokin Caddesi ile DamStraat’ın kesişiminde Madame Tussaud’s Müzesi’ni de içine alan keyifli bir meydan. Neredeyse 24 saat canlı, geceleri bile bir sokak gösterisi bulunabilir.
Vondelpark: Amsterdam’ın kocaman parkı. Gerçekten şehirin ortasında ağaçlar ve yeşilliklerin keyfni çıkarın. Huzurlu, sessiz, sakin çok hoş bir yer.
Van Gogh Müzesi: Hani şu kulağı kesik ressam. 200 civarı eser ve kendisiyle ilgili bilgilerin yer aldığı müzenin giriş ücreti 15 Euro.
Science Center NEMO: Bir bilim merkezidir. Müzenin geçmişi 1923’lere dayanır ve 1997’den beri Renzo Piano’nun tasarlamış olduğu binada hizmet vermektedir.. Beş katlı bina Hollanda’daki en büyük bilim merkezidir. Yıllık 500.000’den fazla ziyaretçi çekmektedir.
Hollanda Film Müzesi: Müze 1952 yılında kurulmuştur. Müze gelecek nesillere sinema alanında bilgi aktarılması amacıyla kurulmuştur. Müzede 46.000 film adı, 35.000 poster, 450.000’den fazla fotoğraf sergilenmektedir. Müzede Hollanda film endüstrisinin kurulmasından yani 1895 yılından günümüze objeler sergilenmektedir.
RijksMuseum: Hollanda’nın en önemli güzel sanatlar müzesi.
Anne Frank Müzesi: 2. Dünya Savaşı sırasında yazdığı günlüğüyle dönemle ilgili en meşhur tanıklığı sunan Anne Frank’ın günlüğünden alıntılar, tarihi belgeler, fotoğraflar ve film karelerinin yanı sıra orada saklanan ve onlara yardım eden insanlara ait eşyalar evde yaşananlara ışık tutmaktadır. Anne’in orijinal günlüğü ve diğer not defterleri de müzede sergilenmektedir.
Amsterdam Çiçek Pazarı (Bloemenmarkt): Her ne kadar lalenin Avrupa’ya açılan kapısı Osmanlı İmparatorluğu olsa da, Hollanda sırf bu güzel çiçeğin oluşturduğu renk denizlerini görmek için gidilmesi gereken bir şehirdir. Her türlü çiçek, bitki ve çiçek tohumları mevcut.
Leidseplein Square: Trafiğe kapalı bu alan bisikletlerden de kurtulabileceğiniz bir nokta. Sürekli aktif ve eğlenceli. Gece hayatının en önemli merkezi.
Rembrantplein Square: Yine Amsterdam’ın canlı meydanlardan biri. Birçok casino da burada yer alır. Amsterdam gece hayatının önemli merkezlerinden.
Red Light District: Red Light Bölgesi özgürlükler şehrinin ekstra özgür bölümü. Hayat kadınları burada sıralanıyor, bolca da coffe shop, amusement center (mini kumarhane, oyun salonu) ve birkaç peep show tiyatrosu var. İnanın çok garip bir yer. Eşler, sevgililer, burda kordon boyunda gezer gibi camlarda iç çamaşırlı kadınlara bakarak geziyorsunuz 😀 Farklı bi dünya 😀
Maddame Tussauds: Londra’dan sonraki en büyük ikinci Maddame Tussauds burada. Balmumu heykel görmek isterseniz keyfiniz bilir. Eğer çok geziyorsanız Dünya’nın birçok güzel noktasında karşınıza çıkacağını hatırlatırız, daha ucuz yerler tercih edilebilir. Birçok ünlülerin balmumundan heykelleri vardır. Bazıları gerçeğe yakındı. Güzel vakit geçirmiştik tavsiye ederim. Ama online bilet alırsanız hemen girersiniz içeri. Özellikle haftasonu uzun kuyruklar oluşuyor.
Heineken Experience: Leidseplein Meydanı’na yakın. Koskoca bira markasının eğlenceli fabrikası. Bir tur önerilir. Çok da gerekli değildir ama giren herkes beğenmiştir. 18-22 Euro arası değişken giriş ücretleri var.
Amsterdam Bot Turu Yapın: Amsterdam kanallarında bir bot turu yapabilirsiniz. Oldukça keyifli olur.
Şehirde kaybolun ve ara sokaklarda gezin 🙂
Kanalları, gerçek olamayacak kadar güzel mimarisi, olağanüstü bisiklet trafiği, muhteşem toplu taşıma ağı, kibar insanları, eğlenceli gece hayatı, meydanları, Wondelpark’ı, gerçekten çok çok hoş bir şehir. Çok keyif alarak gezdik her yeri.
Amsterdam Alışveriş:
Amsterdam hediyelik alışverişi konusunda Avrupa’da en bol seçeneklere sahip şehirlerden biri. Hollanda kültürünün en önemli simgelerinden olan Hollanda peyniri ve laleler şehirde alabilecekleriniz arasında ilk sırada yer alıyor. Bunlar dışında tahta ayakkabılar, porselenler ve Red Light District ve marijuana temalı eğlenceli eşyalar, magnetler. Amsterdam’da alışveriş yapabileceğiniz çoğu sokağın araç trafiğine kapalı olması eğlenceli bir şekilde alışveriş yapmanıza olanak sunuyor. Sokak pazarı kültürü bakımından zengin olan şehirde alışveriş yapabileceğiniz AVM sayısı ise kısıtlı. Birde bilinen markalar var tabi trafiğe kapalı caddelerde.
Peynirleri tadarak alabiliyorsunuz 🙂
Hollanda Mutfağı & Amsterdam Yemekleri (Ne Yenir?)
Yani pek bir yemeklerini göremedim ama genel olarak liman şehri olduğundan balıkları çok meşhur ve patatesleri çok meşhur. Tabi diğer dünya mutfakları restoranları var. Biz İngiltere’de yaşadığımız için doğal olarak yemeklerimizi özlüyoruz ve her gittiğimiz yerde iyi Türk restaurantlarını araştırıyoruz. Gittiğimiz restaurantın o kadar hoş, nezih bir havası vardı ki hiç kalkmak istemedik 🙂 Sahibi ve çalışanları gerçekten çok kibar insanlardı. Ve yemekleri, mezeleri ayrı bir hoştu. Gerçekten yemekleri çok lezzetliydi. Yolunuz düşerse bu mekanı deneyin inanın pişman olmıcaksınız. Özellikle rakı muhabbeti, balık, mezelerle aranız iyiyse ve yemek sırasında hoş, sessiz güzel müzikler eşliğinde yemeği seviyorsanız tam size göre 😉
Amsterdam’ın meşhur külahta patates kızartması
Vlaamse Frites
Winkel 43-elmalı kekleri çok çeşhur ve lezzetliydi
Amsterdam’ın Tapasla beraber gelen Bagels çok meşhur. Bagels&Bans
Bagels lezzetlilerdi. Hoş bir sosla soslandırılmıştı bagels. Yanındakiler zeytin ezmesi, humus, mayonezli tonbalık, et füme üzerine sürüp yiyosunuz ve benim çok hoşuma gitti 🙂
-Cannibale Royale- Hamburgeri ve patatesi lezzetliydi. Tavsiye ederim bu mekanı.
Tabi yine gelmişken Simit sarayına gelmemek olmazdı 🙂
Chinese restaurant sevenler 🙂
Hard Rock cafe
İnsanlar o kadar huzurlu ve rahat ki baya bi özendim…
Burası da Sweet Cup diye bir coffee shop. Kahvesi gerçekten çok çok iyidi! Kendine has tatlı bir yerdi. Bu tatlı köpek de oraya aitti 🙂
Elektrikli araba şarj oluyor 🙂
Satranç sevenler 🙂
Kanalların üstünde böyle çok fazla tatlı evlerde vardı 🙂

One thought