Daha öncede yazdığım gibi yemek kültürü sıfır. Olan şeylerinde tadı, tuzu pek yok. Yani yağları, etleri gibi hatta suları bile… Sabah kahvaltısı Croissant yani ” Kruvasan” ve tereyağ sürüp yiyorlar. Ama Burdaki Kruvasanlar lezzetli gerçekten özellikle sıcak olduğunda.

Buranın prizleri de çok farklı. Diyorum ya herşeyleri ters bu insanların:) Üç dişli ama Türkiye’yle voltajı aynı sayılır. Türkiye’nin 220 V İngiltere’nin 240 V. Ama buraya gelince zorluk çekiliyor tabi ki, priz aparatı alıyorsunuz yaklaşık 6 pound falandı sanırım. Tabi kalabalık bir görüntü oluyor:) Ama duyumlarıma göre daha güvenilirmiş, ayrıca resimde de görüldüğü gibi düğmeye basmak gerekiyor…

Ve İngiltere’ye özgü şu meşhur taksileri. Gerçekten O kadar iyi tarihlerini, kültürlerini koruyorlar ki ve çok da güzel herşeyi turizme kazandırmışlar. Güzel de bir hava katıyor. Tarihi, eskiyi çok seven biri olarak çok hoşuma gidiyor. Bir de pembe rengi çok sevdiğimden taksisini gördüm çektim hemen çok tatlıydı:)

Burda bazı otobüs durakları tersten:) evet ters insanlar bunun olması çok normal ama sebebi var gerçi herşeyin bi sebebi vardır. Sanırım rüzgardan korunmak ve yağmur genelde çapraz yağdığı için yağmurdan korumak için.

Cambridge’den Londra’ya trenle geçerken sağ tarafınızda Arsenal Stadyumunu Görüyorsunuz…

Ve gelelim Cambridge… Burda her gün açık olan bir pazarı var Cambridge market (market Hill). İşte içinde hediyelik eşyalar, tişört, polar, kıyafet, şapkalar, peynir, sebze, meyve gibi gibi hemen hemen çoğu şey var. Pazarı günlük olarak kurulup ikinci el kitaptan her türlü ihtiyacınızı giderebilecek her şeyi bulabileceğiniz harika bir yerdir. Bu pazar Cambridge de meydanda kurulur. Bankaların bulunduğu yerde. Hatta bizim kayısılarımızı, incirlerimizi bile görebilirsiniz:)

3 thoughts