Cambridge Gezilecek Yerler

Bilindiği gibi ilk günler zorlu geçiyor. Bu galiba en çok da evli bayanlar için geçerli:) Şimdi şöyle; en başta yemek yapmak istiyorsunuz, temizlik yapmak için malzeme arıyorsunuz gibi gibi. Hani kendi ülkenizdeki gibi sebze, kuru bakliyatlar bulmaya çalışıyorsunuz tabi etrafınızda Türk marketlerde yoksa daha da zorlaşıyor. Ben daha Cambridge’de göremedim. Ve daha etrafı tanımadığınız için ya makarna yapılıyor ya da sandviç, dondurulmuş yiyecekler malesef, biz bu aralar böyleyiz:) Kesinlikle burda markete girdiğinizde herşeyi ayrıntılı, dikkatli okuyun. Mesela; Dün katı yağ almıştık içerisindek maddeleri tam okumamışız ki pork butter çıktı:) yani domuz yağı… Hani dinimizde yasak olduğundan değil, yani öğle ayrımlar da yapmam ama kokusu hiç hoşuma gitmiyor. Tavaya yağı atmamla zaten su gibi rengi kokusu da paslanmış demir gibi bişey hiç hoş değildi ve hemen attım. İşte bu durum hem alışkınlığımız, kültürümüz, yaşayış tarzımızdan dolayı belkide. Bu arada banka hesabı açtırdığınızda baya zorlu bir süreci var. Öncelikle ev adresiniz olmalı. Ev adresiniz var ise, bankaya başvuru yapıyorsunuz ve size formları postayla gönderiyorlar. Son adım olarak formları bankaya götürüyorsunuz gibi gibi çok saçma bir sistemleri var. Tabi bu hsbc bankası için, diğer bankaların farklı şartları var sanırım. yani bu tür şeyler baya zor ve uzun sürebiliyor.

Birde burda işlerinizi genellikle gündüz halletmeye çalışın. Çoğu marketler, iş yerleri, avmler, mağazalar, cafeler falan kısacası herşey akşam en geç 18:00 de kapanıyor, hatta bazıları 17:00 de:) Yani geçen akşam inanamadım saat 18:00 de heryer kapanmış ölü gibiydi. Bu saatlerden sonra restoranlar, publar  açık oluyor. Yani barlara koşuyolar:) Ama gerçekten çok iyi memur gibiler sabah 09:00 akşam 17:00 🙂 Havası çok garip ocak ayı baya sert ve çok soğuk geçiyor, bi bakıyorum güneşli, havada hiç bulut yok, bir saat sonra yağmur yağıyor:) Dışarı çıkarken kesinlikle atkınızı, eldiveninizi, şemsiyenizi unutmayın derim…