Dünyanın En Mutlu Ülkelerinden Danimarka-Kopenhag (Copenhagen) Gezisi

Nyhavn

Nüfus: 1.894.521

Dil: Danca

Para Birimi: Danimarka Kronu (DKK)

Merhabalar Kopenhag gezisi ile karşınızdayım. Sürekli dünyanın en mutlu ülkesi seçiliyor Danimarka. Renkli evleri, tarihi sokakları, sürüsüyle bisikletleri, mutlu ve naif insanlarıyla karşınızda Kopenhag. Danimarka nın ana dili olan Danca, Norveç ve İsveç diline daha yakındır.

Şehir merkezi Nytorv’ya akan yaya caddesi olan Strøget’tır. Kopenhag a giderken ki düşüncelerim: Daha önce Amsterdam da bulunduğumdan, burayı da o tarz bir yer bekliyordum ama görünce çok çok şaşırdım. Karşılaştırma yaparsak, Amsterdam da tabi ki çok güzel kendine has ayrı bir şehir sevdim tabi ki ama Amsterdam da bir kargaşalık, bisiklet düzeni belirsiz, yolda yürürken çok zorluk çekiyorsunuz ve insanlar pek turist sevmiyor gibi. Birebir özellikle bisikletliler çok nazik değillerdi. Yani sonuç olarak: Kopenhag hafızamda benzer bir şehir olarak kıyas aldığım Amsterdam a göre daha nezih, şehir düzeni daha düzgün, insanları daha nazik ve turist sever sempatik yer geldi bana.

Danimarka havaalanına ulaşım oldukça kolay. Şehir merkezi metroyla 15 dk. ve çok ucuz. Havaalanından şehir merkezi 2 kişi 72 Kr du.

Kopenhag’da Gezilecek Yerler, Kopanhag’da neler yapılır

Yürüyerek Kopenhag şehrini keşfetmek en güzel şey. Biz de biraz yürüyerek biraz da elektrikli scooter lara denk gelerek bunun sevincini ayrı yaşadık. Size önce biraz elektrikli scooter lardan bahsetmek istiyorum. Her yerde sokaklarda, caddelerde bırakılmış elektrikli scooter lar var ve uygulamasından banka kartınızı girip, harita üzerinde scooter ların nerede olduklarını gösteriyor ve siz o scooter a doğru gidiyorsunuz. Bulduğunuzda scooter ın üstünde ki barkodu uygulamada okutup kilidi açıyor ve başlatmış oluyorsunuz. Örnek verirsem; 1.9 Km giderseniz 46 Kr. bu da zaman olarak 18 dk. civarı. Hem çok keyifli hem de çok fazla yer geziyorsunuz üstelik çok da pahalı değil. İlk zamanlar 2 scooter alıyorduk, daha sonra 1 scooter a eşimle binmeye başladık daha doğrusu öğrendik. Bu çok daha iyi oldu 🙂 Yani sizde isterseniz tek scooter a 2 kişi binebilirsiniz. İpucu: Arkada duran kişi iki ayağını değil de tek ayağını basıp diğerini de basıyomuş gibi yaparsa oluyor 😀 Biz iki uygulama kullandık biri Voi biri Lime. En çok Lime dan memnun kaldık. Hem scooter ları çok daha kullanışlı ve iyi hem uygulamaları iyi. Lime da scooter a yaklaşınca nerde olduğunu görebilmek için sesli çaldırıp duyabiliyorsunuz ve kolaylıkla buluyorsunuz 🙂 Yani yolunuz düşerse Kopenhag a şiddetle tavsiye ederim 🙂 Bu arada tabi ki isterseniz bisiklette kiralayabilirsiniz. Takılın işte kafanıza göre 🙂 Aşağıda ki video da anlattığım gibi 🙂

1.9 Km giderseniz 46 Kr. bu da zaman olarak 18 dk. civarı.
Voi nin uygulaması çoğu zaman bulunamadı ya da şarjı bitmişti.
Lime Uygulaması çok daha kullanışlı kaliteliydi.
Lime Scooter
Voi Scooter

Şimde bakalım neler yapmışız 🙂 ilk gün otelimize yerleştikten sonra çıkıp kendimizi şehir merkezine doğru yönlendirdik ve tekne turuna denk geldik. Eğer bir şehirde tekne turu imkanı varsa kesinlikle yapmalısınız. Şehri tanımak için inanılmaz fırsattır. Saatlik tekne turu sanırım 60-70 Kron arasıydı. Tekne turu rehberi eşliğinde ingilizce anlatımıyla gayet çok iyidi. Böylelikle birçok yeri görebiliyorsunuz. Çok keyif aldık. Sonrasın da biraz yürüdük şehrin yogun kısımlarına doğru. İkinci Gün Meşhur Tivoli Park a gittik. Tivoli dünyanın en eski eğlence merkeziymiş. Walt Disney bile buradan esinlenerek Disney’i kurmuş. İçeride yeme içme için birçok restoran var, burada çok önemli etkinlikler, konserler gerçekleştiriliyor. Girişler ücretli ve biletler günlük, 2 günlük, gibi alternatif zamanlar olabiliyor tabi fiyatları da ona göre değişiyor. 7 den 70 e herkese hitap ediyor bu park. Avrupa’da en çok ziyaret edilen dördüncü Lunaparkıymış burası. Tivoli Bahçelerinde roller coaster, müzikli su gösterisi, atlı karınca, salıncaklar gibi pek çok etkinlik mümkün. Üçüncü gün Kopenhag’ın en turistik, en canlı, en eğlenceli yeri Nyhavn bölgesindeydik. Kanal kenarında rengarenk evlerin yanyana dizildiği yer Nyhavn. Hep resimlerde görür çok merak ederdim burayı. Burası 1600lü yıllarda tasarlanmış. Seyahatımızın bitimine son bir gün kala İsveç’in en büyük kentlerinden biri olan Malmö şehrine geçtik. Bir sonra ki yazımda burayı ayrı bir şekilde yazacağım.

Tivoli Park Giriş

Stroget Caddesi

Kopenhag’da gezmeden dönmeyin tabi ki.  Kopenhag in ana damarı Stroget Caddesi. Avrupa’nın en uzun ve en eski yaya yollarından biri olan Stroget caddesi önemli markaların mağazalarını bulunduruyor, tam bir alışveriş caddesi denilebilir. Sadece Stroget Caddesini değil, ona bağlantılı olan yaya yollarına girip çıkmalısınız.

Stroget Caddesi

Rundetaarn (Rundetårn) – The Round Tower

Danimarka’da bulunan ve astronomik bir gözlemevi olarak inşa edilmiş, Danimarka’nın Christian IV. Binicilik merdiveni, en üstte 34.8 metre yüksekte platforma giden 7.5 dönüşlü sarmal koridor ve Kopenhag’a dair geniş görüşleriyle dikkat çekiyor. Dönen bir koridorla yokuş çıkıyorsunuz, en üste ulaştığınızda da Kopenhag manzarası buluyorsunuz. Manzara gayet iyi Kopenhag şehrinin yapısını, ne olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

Rundetaarn (The Round Tower)
Round Tower’ı tırmandık

Snaregade, Magstraede Caddeleri

Eski şehir bölgesinde gezerken sokaklara kafanıza göre girip çıkmak en zevklisi fakat Snaregade ve Magstraede Caddelerini es geçmeyin derim. Buraları en eski caddeler olarak biliniyor ve çok tatlı sokakları renkli evleriyle fotojonik bir yer.

Nyhavn

Hani şu meşhur kartpostal gibi bir yer var ya işte bu yer o yer 🙂 Gezmeden uğramadan dönmeyin. Kopenhag ın en turistik bölgesi. kucuk liman ve cevresi 1980 li yillara kadar sadece denizcilerin icki ictigi yerleri barindirirken sonrasinda bir elden gecirmeyle kentin en lüks yerlerinden biri haline gelmistir. Kanal boyunca kafeler, restoranlar ve pub lar bulunmaktadir.

Bildiğim kadarıyla 17 numaralı bina oranın en eski binasıymış

Kopenhag Kaç Günde Gezilir?
Kopenhag’ı gezmek için  bence, 3 gününüz olması yeterli. Sonrası sıkar ve yorar tadında bırakmak lazım 🙂 Boylu boyunca dizili pub’larda akşamları canlı müzik dinleyebilmek mümkündür. Kucuk liman ve cevresi 1980 li yillara kadar sadece denizcilerin icki ictigi yerleri barindirirken sonrasinda elden gecirmeyle kentin en lüks yerlerinden biri haline gelmistir.  Amsterdam’ın tek bir kanalda toplanmış hali. Güzel ama burada renk renk evler ayrı bir tatlılık katmış.

Küçük Deniz Kızı Heykeli

Nyhavn’dan 1.5 km deniz kıyısındaki küçük deniz kızı bir taşın üzerinde oturur heykel, aslında Christian Andersen’in bir masalının kahramanı. Kopenhag ın simgesi diyebilirim. Hikayesi de şöyleymiş: 1913 yılında ünlü yazar Hans Christian Andersen’in “Küçük Deniz Kızı” eseri Kraliyet Tiyatrosu’nda sergilenirken, ülkenin bira fabrikatörü Carlsen’in oğlu Carl Jacobsen balerin Ellen Price’ı çok beğenmiş ve heykeltıraş Edvard Eriksen’den balerinin bir heykelini yapmasını istemiş. Balerin çıplak model olarak poz vermeyi reddedince, heykeltıraş model olarak balerin Ellen’in yüzünü, karısı Elin’in de vücudunu model alarak bitirmiş eserini. Heykel Ağustos 1913’te bugünkü yerine yerleştirilmiş, tabii kopyası. Tam üç kopyası olan eserin aslı heykeltıraşın mirasçılarında. Bana çok abartılı gelen bu heykelin tekne turu ile önünden geçtik. Turistler resim için sıraya girmiş vaziyetteydi. Yani yolunuz düşerse gidin görün derim ben.

The Little Mermaid

Frederik Kilisesi (Mermer Kilise)

Frederik Kilisesi, Kopenhag, Danimarka’da bulunan Evanjelik bir Lutheran kilisesidir. İlk önce görünüş olarak çok dikkatimi çekmişti. Giriş ücretliymiş ki zaten girmedik. Burada evlenmek Danimarkalılar için oldukça prestijliymiş. Kilisenin kubbesine de çıkılabiliyormuş, yukarıdan Kopenhag manzarası izlenebiliyormuş.

Torvehallerne

Kapalı pazar yeri gibi yerleri seviyorsanız “Torvehallerne” hem yemek yiyip hem de alışveriş yapabileceğiniz bir yer. Ben böyle yerleri çok seviyorum ve çok keyif aldım. İstediğiniz herşeyi bulabileceğiniz bir yer.

Torvehallerne Market
Open Sandwich deniyor çok meşhur

Kopenhag’a ne zaman gitmeli?

Kışın gerçekten çok soğuk geçiyormuş. Yani burnunuzun ucunu göremiyor derecede. Kışı, soğuyu çok severim derseniz tabi ki, yazın da yakıcı güneş oluyormuş. Benim gibi ne çok sıcak ne çok soğuk diyorsanız en ideali nisan, mayıs hadi en fazla haziran ayları diyebilirim. Nisan ın 18 in de gittik 21 inde döndük mis gibiydi hava. Ne donduk ne yandık 🙂

Kopenhag Pahali mi?

Evet gerçekten pahalı. İngiltere de yaşadığımızdan Sterlin kullanmamıza rağmen zorlanmıştık. Konaklama ve Restoranlar hissedilir derece de fiyatlar yüksek dikkatli olun 🙂

Kopenhag da Ne Yenir?

Danimarka ya gelip de deniz ürünlerini tatmamak, yememek olmazdı. Hatta çok fazla deniz ürünleriyle aram olmamasına rağmen, gittiğim her ülke de oranın geleneksel yemeklerini yemeyi sevdiğimden sürekli bu tür şeyler yemek istedim Kopenhag da. Danimarka nın open sandwich leri çok meşhur. Altında ekmek üstünde deniz mahsulleri gayet güzel ve farklıydı muhakkak denemelisiniz.

Açık sandwich Nyhavn da nehir kenarında ki restoranlardan birinde denemiştik.

Daha sonra foursquare uygulamasından (hani nerede hangi restoranlar var kaç puan almış falan uygulaması) deniz mahsülleriyle ünlü bir restoran bulduk ve bir akşam yemeğini orada yedik. Servis ve çalışanlar çok çok iyidi. Yemekler harikaydı. Yalnız çok yoğun bir yer muhakkak rezervasyon yaptırmalısınız. Dekoru da ayrı tatlıydı 🙂 Scallop (tarak kabugu) oyster (istiridye) bir de mussels (midye) çeşitlerini denemek istedik ve çok beğendik.

Oysters & Grill

Free Takılmaca

O kadar yürüdük, gezdik dolandık yorulduk ve yine foursquare uygulamasından bulduğumuz tatlı bir pub da ar ada molalar vermeye gidiyorduk. Biraları konumu ve dışarıda oturma yeri falan çok güzeldi.

Kopenhag dan Neler Alınır

Her gittiğimiz yerden magnet aldığımız gibi buradan da magnetimizi aldık yine. Bunun yanında denizkızı heykeli, Royal Copenhagen porselenleri ve legolar da hediyelik seçeneklerinizin arasında yer alabilir. Danimarka nın Flying Tiger isimli bir mağaza zincirileri var. Burayı bizdeki bir milyoncular gibi düşünebilirsiniz ama Danimarka olunca içerideki ürünler çoğunlukla tasarım ürünleri. Hem çok değişik ürünler hem de ekonomik. Buraya uğramalısınız muhakkak.

Son olarak, biz Kopenhag ı çok sevdik ve çok keyif aldık. Umarım sizinde yolunuz düşer.

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere:)

 Seyahatlerimi takip etmek için beni Instagram’da bulabilirsiniz.

Yazar: MaydanozBlogger

Keyfiyazılarım sitesi, birçok konuya değinen ama (bildiği konuları yazan ve bilmediği şeyler hakkında biliyomuş gibi davranmayan) İçeriğinde; Film-dizi, sosyal konular, gezi, sağlık, kullandığım ürünler, teknoloji, güzellik-makyaj, kadınca, yemek tarifleri gibi konuları barındıran site Ekim 2014 ‘de kurulmuştur. Ve bu süreç gittiğimiz yerlerin resimlerini çekmekle başladı. Çok klasik oldu değil mi🙂 Zaten fotograf çekmeye de farklı yerler görüp gezip seyahat etmeye çok ilgim vardı. Ayrıca farklı konularda ki düşüncelerimi dile getirmek ve herkesin okumasını istedim. Atatürkçü, espirili, bazen asabi, ekonomi ve siyasete ilgisi olan, ruh hali dalgalı, dünyayı ve yaşamı çözemeyen ve hiç çözemeyecek olan, spor yapmayı, fotoğraf çekmeyi seven, bisiklet binmeyi, kitap okumayı seven, film izlemeyi, yeni yerler görmeyi seven, garip ama gerçek İstanbul’u çok seven birisiyim. Soru, şikâyet ya da önerileriniz için aşağıdaki formdan ya da keyfiyazilarim@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. 📸 Instagram : looktravelpics 📺 YouTube : Sütlü Çay 🏡 about me : keyfiyazilarim

Yorum bırakın