Başkent: Varşova
Dil: Lehçe
Para Birimi: Złoty
Nüfus: 759.800 (2014)
Birkaç ay aradan sonra yine bir yerlere kaçtık. Hem eşimin konuşma yapacağı konferans nedeniyle hem de gezme bir arada ve Krakow’dayız. Tekrar gezmeye başladığımızdan bir heyacan sormayın 🙂 Polonya’nın komşuları, batıda Almanya, güneybatıda Çek Cumhuriyeti, güneyde Slovakya, kuzeydoğuda Rusya Federasyonu ve Litvanya, doğuda Belarus, güneydoğuda Ukrayna ve kuzeyde Baltık Denizi’dir. Ülke 312.679 km²’lik yüzölçümüyle Avrupa’nın dokuzuncu, dünyanın altmış dokuzuncu büyük ülkesidir. Yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla dünya sıralamasında en kalabalık 33. ülkedir. Ve biz yorucu uçak yolculuğunun ardından sevgili Rynair sayesinde ki Avrupa içi bu uçakla seyahat edenler çok iyi bilir çok ucuzdur ve bu yüzden insanlara eziyet etmede meşhurdurlar kendileri 🙂 Tam bir buçuk saat uçağın içinde o kadar insanı beklettiler. Tabi ki ucuz olunca kim ne dicek ki beğenmiyosan kaliteli uçakla uç kardeşim 😀 Bana mı sordun derler… Neyse bu uçakların konsepti böyle yapıcak birşey yok ama harbiden de uçak iki kişi gidiş-dönüş 190 Pound. John Paul II Havaalanına indik ve sanırım Türk Havayollarının doğrudan seferi bulunmuyor. Lufthansa, Rynair, EasyJet gibi Avrupa kökenli sayılı havayolu şirketi uçuyor. Bu arada John Paul II havaalanı şehir merkezine 15 km uzaklıktadır. Otele geldikten ve biraz dinlendikten sonra bir pizzacı bulduk. Pizza Garden diye bir yer gayette hoş ve birçok çeşit pizzaları var çok lezzetliydi.
Buralara yolunuz düşerse deneyin mutlaka! Bu arada kaldığımız otel merkeze çok çok yakın 15-20 dk yürüme mesafesi. Otelin karşısından nehir geçiyor. Adı Vistula nehriymiş. Lehçe’de Wisła olarak anılan nehir, rakamda emin olmamak beraber 651 kilometre uzunluğuyla Polonya’nın en uzun nehriymiş. Nehir kaynağını 1.220 metre yüksekliğindeki Barania Góra’dan alır ve Kraków, Sandomierz, Varşova, Płock, Włocławek, Toruń, Świecie, Tczew ve Gdańsk gibi önemli şehirlerden geçip, Baltık Denizi’nde deltalar yaparak Gdansk Körfezi’ne boşalır. Nehirin üzerinde 11 köprü bulunuyor ve bu köprülerden bitanesi sadece bisikletlilere özel olarak yapılmış.



Polonya umduğumdan daha iyi çıktı. Şehirin binalarını, gayet hoş, çok iyi mekanlarını, cafelerini, restaurantlarını görünce cidden çok şaşırdım. Şehirde tarihi bir yapı var ve korumuşlar. Klasik avrupa şehirlerinden olsa da etkiledi beni Krakow. Zaten Polonya’nın geçmişi ve tarihi bilindiği üzere çoookkk eskilere dayanır. Krakow, İkinci Dünya Savaşının her anına tanık olmuş, fakat Varşova’nın aksine, savaştan derin bir yara almadan çıkmayı başarabilmiş. Yine de Vistül Nehri’nin etrafına kurulmuş bu ufak şehirde savaşın tüm izlerini görebilmek, hatta hissedebilmek mümkün. Polonya’nın ikinci büyük şehri 1.7 milyon nüfusa sahip olan Krakow ciddi bir turist kapasitesine sahip. Orda, burda turist kafileleri, otobüsleri ve çok sayıda yabancılar gördüm.

15. yüzyılda Osmanlı saldırılarına karşı güçlü kayalarla inşaa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmış. Polonya 2004 yılında Avrupa birliğine üye olmuş, ama bir yandan bu sayede ihracatla beraber çok gelişmiş iken yine de Avrupa ülkeleri arasında fakir ülkelerdendir. Hani çok fazla gelişmiş bir yer değil. Ve cidden çok ucuz bir yer. Özellikle yeme-içme çok ucuz. Ama insanlarını soğuk yapıda beklerken beklentimin çok çok üstünde çıktı. Polonya insanları gerçekten çok sıcak kanlı insanlar ve güler yüzlü, kibarlar. Hemen konuşuyorlar sizle ve çoğu kişi ciddi ingilizcede biliyor.

Hemen hemen herşey bu meydan da toplanmış diyebilirim. Restaurant, cafe, mağaza, belediye sarayı, st. mary’ s basilica(meryem ana kilisesi) gibi birçok şey burda ve gece gündüz çok hareketli. Arka sokakları, binaları falan gerçekten çok güzel. Bu şehir neden bu kadar duyulmamış şaşıyorum ya.


Foursquare’de 8.5 puan almış ve bence az bile. Ciddi çok hoş bi yer ve eti çok lezzetliydi. Ve burada eti yaşlandırma diye bişey var etleri buzdolabında yaşlandırıyolarmış. Tam ayrıntılı bilmiyorum ama yaşladırılmış olanını seçtim ve çok çok iyiydi. Hani şarap gibi düşünebiliriz sanırım bunu 🙂 Ayrıca servis olsun hizmet olsun çok iyidi. Zaten burada gittiğim her cafe, restaurantta hiç kötü hizmet görmedim özellikle garsonlar çok ilgili kibar ve güleryüzlü.

Polonya Mutfağı:
Polonyalıların yemekleri aslında çok geniş. Ama damak tadları biraz farklı diyebilirim. Bir Polish restaurantını denedik ve baya otantik de bir yerdi. Onlarda bizim gibi yemekten önce çorba içiyorlar ve çok fazla çorba seviyorlar. Bir sürü çorba çeşitleri var. Ayrıca domuz eti çok fazla ağırlıklı yemeklerde. Çorbada onda, bunda, hemen hemen herşeyde domuz eti ve pastırması, sosisi kullanıyorlar. Bu da bizler gibi tercih etmeyenler olursa biraz menü daralıyor. Ve bir de simitleri var. Bizimkine benziyor ama ben bu simitten pek tad alamadım. Nerde bizim çıtır susamlı mis gibi kokan simitlerimiz. Yani kısacası yemekleri çorba ve et ağırlıklı üstelik eti de çok seviyorlar tabi bu arada balık yemekleri de çok seviliyor. Yemek kültürü genelde, Rus, Ukrayna Alman, Slav ülke mutfaklarıyla benzerlikler gösteriyor.





Eski meydan olan yerde kapalı çarşı var ve bizim kapalı çarşıya benziyor. İçinde hediyelik eşyalar, Gümüş yüzükler, kolyeler, küpeler çok farklı takılar var.
Ulaşım:
Krakow’ da şehir içi ulaşım oldukça rahat ve kolay. Otobüs ve tramwaylarla sağlanıyor. Ancak gezilecek yerler aynı bölgede yoğunlaştığı için yürüyerek de gezebilirsiniz. Şehirde metro bulunmamaktadır. Ayrıca şehir meydanında at arabalarıyla, mini gezi arabalarıyla şehir turları düzenleniyor. Tur ücreti 160 Zloty dedi ama indirim yapıyor. Bize 140 olur demişti.
Son gün hava kapalıydı ve çok yağmurluydu. Ordan, burdan çektiğim resimleri koyarak noktayı koyuyorum. Bir sonraki gezi yazsıyla buluşmak üzere 🙂 Hoşçakalın…
Varşova günlerime gittim. Teşekkürler!!! Ahh o pierogiler!! Pizzalar, büyük porsiyon etler…Temmuz sıcağı! Dostlarımız…Varşova’da 10 gün kalıp Krakow’a gitmedim. Okuyunca bir kez daha pişman oldum. Bir gün mutlaka.
BeğenLiked by 1 kişi
Ne güzel 😊 o duyguları hissettirebilmişsem ne mutlu bana👍🏼 Mutlaka gitmelisiniz ben o şehri ve insanlarını çok sevdim😊
BeğenBeğen