Dün genel seçim yapıldı ve 326 milletvekili çıkararak tek başına iktidar için gerekli çoğunluğa ulaşan Muhafazakar Parti’nin lideri David Cameron kurma yetkisi aldı. Muhafazakar Parti’nin lideri David Cameron İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’ten hükümeti kurma yetkisi aldı. Seçimden yenilgiyle çıkan İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband, UKIP lideri Nigel Farage ve Liberal Demokratlar’ın lideri Nick Clegg ise partideki görevlerinden istifa etti.

Ne denmeli buna? Gurur, onur, demokrasi, olgunluk, gözü tokluk? işte demokrasi, işte özgürlük işte adalet. Gerçekten avrupa ülkeleri için basit önemsiz görülebilir ama bizim için büyük şaşkınlık verici. Ülkemizde 10 kez üst üste seçim kaybedenler üstüne bi de 50 yıldır hala parti başlarında hiçbişey olmamış gibi büyük gururla duruyorlar.

Özür dileyerek başarısızlıklarına kabul edip istifa ettiler. Gerçekten nasıl bir davranıştır bu? Nasıl kibarlık, olgunluk.

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yı bünyesinde barındıran Birleşik Krallık’ta, 650 bölgeden 643’ünde oylar sayıldı. Milletvekili dağılımı şöyle:

Muhafazakâr Parti: 327
İşçi Partisi: 232
İskoç Ulusal Partisi: 56
Demokratik Birlik Partisi: 8
Liberal Demokratlar: 8
Sein Fein: 4
UKIP: 1
Diğer Partiler: 10

Oyların yüzde olarak dağılımı ise şu şekilde:

Muhafazakâr Parti: 36.8
İşçi Partisi: 30.5
UKIP: 12.7
Liberal Demokratlar: 7.8
İskoç Ulusal Partisi 4.8
Yeşil Parti: 3.8

Bugün BBC de izlerken bir de birşey dikkatimi çekti. David Cameron’un oyunu kullanmak için gittiği yerin kapısının ününde onun aleyhinde protesto yapıyorlardı ve David Cameron çok rahat bir şekilde gayet güler yüzlü kapıdan girdi oyunu kullanıp selam verip çıkıp gitti. Şimdi bunun ülkemizde birilerine yapıldığını düşünelim ki kimin haddine anında polis müdahale eder orası savaş alanına döner. Ve o kişi ve kişilerde kendisini protesto edenlere demediğini bırakmaz!!! Biz neden olamıyoruz? Neden rahat değiliz? Neden insanların düşüncelerine saygılı değiliz? Neden bırakmamız gereken yerde artık bırakıp gidemiyoruz? Bu yüzden bu toplumun bu davranışlarını çok beğeniyorum.

Yine birşey daha dikkatimi çekti tv izlerken, Başbakan evinden çıkıp kraliçenin sarayına doğru gidiyordu ve havadan helikopter takip ediyor. Bir şaşkınlıkta öyle geçirdim, arkasında normal jeep, önünde ve yanında motorlu iki trafik polisi. Nasıl mütevazilik, nasıl sadeliktir bu. Bizimkilerin maşallahı var hem 68 zırhlı araçla iki adım bile olsa giderler hem de tepelerin de taramalı tüfeklerle korumalar dışarı sarkarlar 😀 Sanki savaşa gidiyorlar. İngiliz başbakanının oturduğu ev bile normal apartman çok sade. Ülkemizin padişahları da doğal olarak 1001 odalı, gizli tünellerin olduğu saraylarda konaklıyorlar. Sırf Atatürk’ün oturduğu Çankaya köşkünde oturmamak için!!! Saray da gündüz feneri, Türkiye’nin yarı elektriği burada. Bir de müslümanlığı, dini ağızlarından düşürmezler dini alet ederler ya şu siyasete! Var mı müslümanlıkta bu kadar lüks hayat, israf, zenginlik. Halkın çoğunluğu asgari ücret 1000 TL dahi olamamış 949 TL maaşla geçinirken, emeklilerinin 800 TL yle geçinmeye çalışırken, bir de herşeye zam üstüne zam!!!

Ama yok ya bunda en çok halkın suçu var zaten. Bu kadar kör olmuş millet ne diyim ki. Neyse benim sinir katsayım arttı yine sinirlendim. NOKTA•