
Londra’nın en ünlü müzesidir. 1753 yılında kurulan müze, Sir Hans Sloane’ın 71.000 nesnelik koleksiyonunu bağışlaması ile oluşturulmuştur. Kurulduğu dönemden günümüze müze popülerliğini her daim korumuştur. Koleksiyonun genişlemesi ile bina yetersiz kalmış ve ek binalar yapılmasına karar verilmiştir.
Giriş ücretsiz, ya da isteğe bağlı gönlünden ne koparsa 🙂 Ve bilmiyorsanız burası tam bir yağmalama müze. Her yerden yağmalanan ve çalınan diyim. Bunun için bir de paramı vericez dimi 🙂 Osmanlı dan kalma eserlerimiz de var ama hatırladığım kadarıyla iade edilicek denmişti ama pek sanmıyorum… Evet dünyadaki farklı uygarlıklardan milyonlarca eser toplanarak bir araya getirilmiş ve sergileniyor. Ama hepsi çalıntı! Hatta burda İngilizlerin kendileri bile yağmalamacı müze diyorlar, o kadar yani 🙂
Buraya ciddi bir zamanınızı ayırmanız gerekiyor. Tahmini 4-5 saat belki de daha fazla. Biz biraz hızlandırarak gezdik. Çoğu şeyi de anlayamıcağımız için en çok merakımız olan eserlere yönelmeye çalıştık. Bunlar da tabi ki mumyalar oldu. Oldukça ilginç ve gerçekten ürpertici.
Yani bu kadar gezmek bile bizi yormuştu. British müzesi cidden hem yapı olarak hem de görünümü çok güzel bir müze ve çok büyük. O yüzden dinlenip birşeyler yemek için yerlerde var. Hediyelik eşya almak isterseniz birkaç mağazalar da var. Restoran ve hediyelik eşya mağazaları birinci katta yer almaktadır.
British Museum içerisinde birçok farklı coğrafyaya ait bölümler bulunmaktadır. En göze çarpan koleksiyonlardan biri Mısır koleksiyonudur. Afrika, Okyanusya, Amerika, Sudan, Asya, Yunan, Roma, Avrupa ve diğerleri. Bu koleksiyonlar içerisinde günlük eşyalardan antika eserlere birçok nesne görülebilir. British Museum içerisinde Türkiye ile ilgili nesneleri görmek istiyorsanız “Antique Turkey” kısmına gitmelisiniz. Burada el işlemelerinden İznik çinilerine birçok tanıdık şey görülebilir. Bir ara çok yorulmuştuk ve dinlenelim diye bir yere oturduk ve otururken telefonların şarjı bitmişti. Bizde priz gördük ve dolduralım dedik. Ve sonra güvenlik görevlilerden biri gelip bu yaptığımızın yasal olmadığını ve 1000 pound luk cezaya ne dersin dedi 🙂 Yaptığınız hırsızlık dedi 🙂 Evet şaşkınlıktan gözlerim açıldı 😀 British müzesi çalışanı bize sadece telefonu şarj ettiğimiz için hırsızlıktan bahsetti, hem de bu müzede komik değil mi 😀 Gerçekten çok ilginçti. Peki sizin bu kadar çalıp çırpmalarınıza ne diyelim!!! Bu nasıl bir saçmalık ya nasıl bir söyleme şekli. Tamam uyarıcaksan düzgün uyar bu ne terbiyesizce bir davranış şekli. Bu arada burada firavunun çürümeyen cesedi de var ama biz göremedik, daha doğrusu çok yorulmuştuk ve bulmak için uğraşmak istemedik artık. Ama bir daha ki sefere artık dedik 🙂